IRCForumu.NET - Türkiye'nin IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluştuğu Forum muhabbet


ircforumu reklam ircforumu reklamdamlasu bizimkiler sihirlisohbet sohbetelit


Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 31 Ekim 2023, 14:07   #1
Çevrimdışı
Muhabbetbiz.Com

BeSte - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Max Born kimdir


Ad Soyad: Max Born Doğum Tarihi: 11 Aralık 1882 Nereli: Polonya Meslekler: Fizikçi, Matematikçi Ölüm Tarihi: 05 Ocak 1970

Max Born kimdir, Kuantum teorisinin gelişmesinde etkili olan Alman matematikçi ve fizikçi. Aynı zamanda katıhal fiziği ve optiğe katkıda bulunmuş ve 1920-30’larda önemli fizikçilerin çalışmalarının denetimini yapmıştır. Born, yaptığı “Kuantum mekaniği‘nin temelini araştırma, özellikle dalga fonksiyonunun istatistiksel yorumlama üzerine” adlı çalışma ile 1954 yılında Nobel Fizik Ödülü‘nü almıştır.

Max Born, 11 Aralık 1882 tarihinde Breslau (Wrocław), Polonya‘da Yahudi asıllı bir aile olan anatomist ve embriyolog Profesör Gustav Born ve Silezyalı fabrikatör bir ailenin mensubu Margarethe Born’un (Kaufmann) iki çocuğundan biri olarak doğmuştur. Max Born henüz 4 yaşındayken 29 Ağustos 1886 tarihinde annesi safra kesesindeki taşlar nedeniyle öldü. Muhtemelen Max’in yaşam boyu süren müzik sevgisi annesinden geliyordu. Max’in sahip olduğu en önemli şey Johannes Brahms, Clara Schumann, Xaver Scharwenka, Pablo Sarasate ve diğer ünlü birçok müzikçinin imzalarının olduğu annesine ait bir albümdü. Annelerini kaybetmelerinin üzerinden geçen dört yıl boyunca Max ve küçük kız kardeşi Kâthe’ye dadılar baktı. 1890’da babaları yeniden evlendi.

Breslaumnasium’unda (Almanya‘da bulunan, öğrencileri üniversiteye hazırlayan lise üstü seviyedeki bir okul.) Latince, Yunanca ve Almanca başta olmak üzere matematik, fizik, tarih ve modern dillerden oluşan klasik hümanist eğitim aldıktan sonra öğrenim hayatına 1901 yılında Breslau Üniversitesi‘ne girerek devam etti. 1901’de okuldan mezun olmasından kısa bir süre önce babası öldü. 1902 yılında Heidelberg Üniversitesinde, 1903 yılında Zurich Üniversitesi‘ne gitti. ve 1904 yılında Göttingen üniversitesine devam etti. Daha sonra çalışmalarında etkili olacak matris hesabı ile Breslau’da tanıştı. İleri düzey matematikle tanışması ise Zürich Üniversitesi‘nde Adolf Hurwitz‘ten aldığı eliptik fonksiyonlar dersi sayesinde gerçekleşti.


Max Born, 1904 yılında Göttingen Üniversitesi‘ne girdi. Öğreniminin ikinci aşamasında ağırlıklı olarak matanışmış olduğu dönemin parlak matematikçilerinin (Felix Klein, David Hilbert, Hermann Minkowski, Carl David Tolmé Runge) Born’un matematik bilgi ve becerisine büyük katkıları oldu. Aynı zamanda Karl Schwarzschild‘den astronomi, Woldemar Voigt‘den fizik eğitimi aldı. 1905 yılında, Hermann Minkowski ile özel görelilik üzerine araştırmalar yaptı ve daha sonra Thomson atom modeli üzerine habilitasyon tezi yazdı.

“Elastik Çizgilerin Kararlığı” adını taşıyan çalışmasıyla Göttingen Felsefe Fakültesi Ödülü‘ne layık görüldü. Aynı çalışma ile 1907 yılında Göttingen Üniversitesi‘nden doktor unvanıyla mezun olduktan sonra Joseph Larmor ve Joseph John Thomson ile çalışmak üzere kısa süreliğine İngiltere‘de Cambridge’e gitti.


Breslau’ya döndüğü 1908-1909 yılları arasında Otto Lummer ve Ernst Pringsheim ile birlikte görelilik teorisi üzerine çalıştılar. Bu süre zarfında Göttingen Üniversitesi‘nde fizik doçentliğine atandı. 1914‘te Max Planck‘ın çağrısı üzerine Berlin Üniversitesi‘nde ders vermeye başlayan Max Born‘un bu görevi I. Dünya Savaşı sebebiyle çok kısa sürmüş olsa da Albert Einstein ile Max Born arasında ömür boyu süren bir dostluğun kurulmasını sağladı.

Max Born, 1912’de ilk defa ABD‘ye gitti. Ertesi yıl, 1913 yılında Göttingen’den bir hukuk felsefesi profesörünün kızı olan Hedwig Ehrenberg ile evlende Gustav Victor Rudolf Born adlarında üç çocuğu oldu.

1915 yılında Alman hava kuvvetlerinde telsiz operatörü olarak geçirdiği kısa dönemin ardından akustik yöntemlerle menzil hesaplama araştırmaları için geçici görevle topçu birliğine gönderildi. Cephede savaşan eski meslektaşlarından ve öğrencilerinden mümkün olduğunca fazla sayıda kişiyi kendi bölümünde çalışmaya çağırmasının görevi olduğunu düşünüyordu. Savaş bittikten sonra, Almanya‘daki durum oldukça zorlu olmasına rağmen, Born Berlin‘deki yaşantının özellikle de bilimsel hayatın tadını çıkardı. Fizikçiler arasında uzun zamandır mektuplaştığı ama şimdi meslektaşı ve komşusu olan Albert Einstein‘ın arkadaşlığından bilhassa hoşlanıyordu. Born yetkin bir piyanistti ve Einstein’la beraber sık sık keman sonatları çalıyorlardı.


1918 yılında Berlin‘de Fritz Haber ile bir şans toplantısı yakaladı ancak tartışılmasına yol açan bir iyonik bileşik hakkında konuşulmaya başlandı. Bu bileşik metal ile tepkimeye girdiğinde halojen oluştuyordu. 1919-1921 yılları arasında Frankfurt Üniversitesi‘nde profesörlük yaptıktan sonra, Göttingen Üniversitesi‘nden gelen çağrı ile Fizik Enstitüsü’nün yöneticiliğini üstlendi. 1921 yılında Max Born Göttingen’e geri döndü. Born uzun süredir arkadaşı olan ve meslektaşı James Franck için bir makam ayarladı. Max Born gözetimin de, Göttingen fizik için dünyanın önde gelen merkezlerinden biri haline geldi.

Enstitü’nün kuramsal fizik bölümünün başına geçerek deneysel fizik bölümünü James Frank‘a bırakan Max Born; asistanları Werner Heisenberg, Enrico Fermi ve Wolfgang Pauli ile kuantum teorisi üzerine çalışmaya başladı.

II. Dünya Savaşı‘na uzanan bu 10 yılda pek çok fizikçinin yetişmesine önderlik etti ve Enstitü’yü kuramsal ve deneysel fiziğin merkezi haline getirdi.

Adolf Hitler‘in iktidara geldiği dönemde birçok bilim insanı gibi Max Born da Yahudi olduğu için görevinden uzaklaştırıldı. İngiltere‘ye göç etti. Ocak 1933 yılında Cambridge‘de 2 yıl süreli görevine başladı. 1935-36 yılları arasında Hindistan‘da Bangalore’de Hint Enstitüsü’nde altı ay geçirdi ve burada Sir Chandrasekhara Venkata Raman‘la çalıştı.

Fizik felsefesi üzerine çalışmaları da bulunan Max Born, 1936’dan 1953’e kadar görev yapacağı Edingburgh Üniversitesi‘nde Tait doğa felsefesi profesörü olarak çalışmaya başladı. Üniversite, kendisine 17 yıl boyunca birçok ülkedeki üniversiteleri ziyaret etme ve çalışmalarını sunma kolaylığı da sağlamıştır. Born 1937 yılında Royal Society of Edinburgh’e 1939 yılında da Royal Society of London’a üye oldu.


Kasım 1935 yılında ailesiyle beraber alman vatandaşlığı iptal edildi. Max Born 31 Ağustos 1939 tarihinde bir İngiliz vatandaşı oldu.

1953 yılında İngiltere‘de Edingburgh Üniversitesi‘nden emekliliğe ayrılıp ülkesine dönerek 1954 yılında Almanya‘da bir şehir olan Bad Pyrmont’a yerleştiği sırada, kuantum mekaniği araştırmaları sayesinde Walther Bothe ile birlikte 1954 yılı Nobel Fizik Ödülü‘nü paylaştı ancak bu ödül, kimi zaman olduğu gibi aslında çok daha önce yapılmış çalışmalara duyulan saygının bir ifadesiydi.

Görelilik, atom ve katı-hal fiziği, matris mekaniği, kuantum mekaniği, optik ve akışkanların kinetik teorisi gibi fiziğin birçok dalında önemli çalışmaları olan Max Born, 5 Ocak 1970 tarihinde Almanya‘da Göttingen‘de 88 yaşında ölmüştür.

Bilime Katkıları:
• Kristallerin yanı sıra kristal ağlarındaki titreşim olaylarına önemli açıklamalar getirdi ve katı hal fiziğine yeni boyutlar kazandırdı.
• Kimyasal bağların elektron yapısını açıkladı ve katı cisimlerin esneklik özelliklerini hesapladı.
• Atomların serbest yolları üzerinde deneysel çalışmalar yaptı ve çalışma arkadaşlarıyla birlikte, Bohr atom modelinin yetersizliğine kanıt olabilecek önemli bulgular elde etti.
• Kuantum mekaniğini kullanarak atomsal çarpışma olaylarını inceleyip hareketli cisimlerin maddesel ve dalgasal özelliklerini bir yaklaşıma bağladı (Born Yaklaşımı).
• Werner Heisenberg‘in düşüncelerinden yola çıkarak kurduğu “Matrisler Mekaniği” ile atomların spektroskopik yapılarının açıklanmasına büyük kolaylık getirdi.

Yapıtlar:
1915 – Kristal Örgüler Dinamiği,
1923 – Katıların Atom Kuramı,
1926 – Atom Dinamiğinin Problemleri,
1933 – Optik,
1935 – Atom Fiziği,
1936 – Durmak Bilmeyen Evren,
1954 – Kristallerin Örgü Dinamiği,
1962 – Einstein’ın Görelilik Kuramı,
1965 – Neden ve Rastlantının Doğal Felsefesi,
1968 – Yaşamım ve Görüşlerim,


Ödüller ve Onurlar:
1934 – Cambridge Stokes Madalyası
1939 – Royal Society üyeliği
1945 – Edinburgh Royal Society MacDougall-Brisbane Madalyası
1945 – Edinburgh Royal Society Gunning-Victoria Jubilee Ödülü
1948 – Max Planck Medaille der Deutschen Physikalischen Gesellschaft
1950 – Londra Royal Society Hughes Madalyası
1953 – Göttingen kentinin fahri vatandaşı
1954 – Nobel Fizik Ödülü, ödül ‘dalga fonksiyonunun istatistiksel yorumlanması ve kuantum mekaniğinin temeli’ araştırması üzerine verildi.
1956 – Uluslararası Hukuk, Münih Hugo Grotius Madalyası
1959 – Alman Federal Cumhuriyeti Liyakat Nişanı
1972 – Max Born Ödülü, Alman Fizik Derneği ve Fizik İngiliz Enstitüsü tarafından oluşturuldu. Bu ödül yıllık olarak verilmektedir.
1991 – Max-Born-Institut für Nichtlineare Optik und Kurzzeitspektroskopie Enstitü Max Born onuruna adlandırılmıştır.
Ad Soyad: Max Born Doğum Tarihi: 11 Aralık 1882 Nereli: Polonya Meslekler: Fizikçi, Matematikçi Ölüm Tarihi: 05 Ocak 1970

Max Born kimdir, Kuantum teorisinin gelişmesinde etkili olan Alman matematikçi ve fizikçi. Aynı zamanda katıhal fiziği ve optiğe katkıda bulunmuş ve 1920-30’larda önemli fizikçilerin çalışmalarının denetimini yapmıştır. Born, yaptığı “Kuantum mekaniği‘nin temelini araştırma, özellikle dalga fonksiyonunun istatistiksel yorumlama üzerine” adlı çalışma ile 1954 yılında Nobel Fizik Ödülü‘nü almıştır.

Max Born, 11 Aralık 1882 tarihinde Breslau (Wrocław), Polonya‘da Yahudi asıllı bir aile olan anatomist ve embriyolog Profesör Gustav Born ve Silezyalı fabrikatör bir ailenin mensubu Margarethe Born’un (Kaufmann) iki çocuğundan biri olarak doğmuştur. Max Born henüz 4 yaşındayken 29 Ağustos 1886 tarihinde annesi safra kesesindeki taşlar nedeniyle öldü. Muhtemelen Max’in yaşam boyu süren müzik sevgisi annesinden geliyordu. Max’in sahip olduğu en önemli şey Johannes Brahms, Clara Schumann, Xaver Scharwenka, Pablo Sarasate ve diğer ünlü birçok müzikçinin imzalarının olduğu annesine ait bir albümdü. Annelerini kaybetmelerinin üzerinden geçen dört yıl boyunca Max ve küçük kız kardeşi Kâthe’ye dadılar baktı. 1890’da babaları yeniden evlendi.

Breslaumnasium’unda (Almanya‘da bulunan, öğrencileri üniversiteye hazırlayan lise üstü seviyedeki bir okul.) Latince, Yunanca ve Almanca başta olmak üzere matematik, fizik, tarih ve modern dillerden oluşan klasik hümanist eğitim aldıktan sonra öğrenim hayatına 1901 yılında Breslau Üniversitesi‘ne girerek devam etti. 1901’de okuldan mezun olmasından kısa bir süre önce babası öldü. 1902 yılında Heidelberg Üniversitesinde, 1903 yılında Zurich Üniversitesi‘ne gitti. ve 1904 yılında Göttingen üniversitesine devam etti. Daha sonra çalışmalarında etkili olacak matris hesabı ile Breslau’da tanıştı. İleri düzey matematikle tanışması ise Zürich Üniversitesi‘nde Adolf Hurwitz‘ten aldığı eliptik fonksiyonlar dersi sayesinde gerçekleşti.


Max Born, 1904 yılında Göttingen Üniversitesi‘ne girdi. Öğreniminin ikinci aşamasında ağırlıklı olarak matanışmış olduğu dönemin parlak matematikçilerinin (Felix Klein, David Hilbert, Hermann Minkowski, Carl David Tolmé Runge) Born’un matematik bilgi ve becerisine büyük katkıları oldu. Aynı zamanda Karl Schwarzschild‘den astronomi, Woldemar Voigt‘den fizik eğitimi aldı. 1905 yılında, Hermann Minkowski ile özel görelilik üzerine araştırmalar yaptı ve daha sonra Thomson atom modeli üzerine habilitasyon tezi yazdı.

“Elastik Çizgilerin Kararlığı” adını taşıyan çalışmasıyla Göttingen Felsefe Fakültesi Ödülü‘ne layık görüldü. Aynı çalışma ile 1907 yılında Göttingen Üniversitesi‘nden doktor unvanıyla mezun olduktan sonra Joseph Larmor ve Joseph John Thomson ile çalışmak üzere kısa süreliğine İngiltere‘de Cambridge’e gitti.


Breslau’ya döndüğü 1908-1909 yılları arasında Otto Lummer ve Ernst Pringsheim ile birlikte görelilik teorisi üzerine çalıştılar. Bu süre zarfında Göttingen Üniversitesi‘nde fizik doçentliğine atandı. 1914‘te Max Planck‘ın çağrısı üzerine Berlin Üniversitesi‘nde ders vermeye başlayan Max Born‘un bu görevi I. Dünya Savaşı sebebiyle çok kısa sürmüş olsa da Albert Einstein ile Max Born arasında ömür boyu süren bir dostluğun kurulmasını sağladı.

Max Born, 1912’de ilk defa ABD‘ye gitti. Ertesi yıl, 1913 yılında Göttingen’den bir hukuk felsefesi profesörünün kızı olan Hedwig Ehrenberg ile evlende Gustav Victor Rudolf Born adlarında üç çocuğu oldu.

1915 yılında Alman hava kuvvetlerinde telsiz operatörü olarak geçirdiği kısa dönemin ardından akustik yöntemlerle menzil hesaplama araştırmaları için geçici görevle topçu birliğine gönderildi. Cephede savaşan eski meslektaşlarından ve öğrencilerinden mümkün olduğunca fazla sayıda kişiyi kendi bölümünde çalışmaya çağırmasının görevi olduğunu düşünüyordu. Savaş bittikten sonra, Almanya‘daki durum oldukça zorlu olmasına rağmen, Born Berlin‘deki yaşantının özellikle de bilimsel hayatın tadını çıkardı. Fizikçiler arasında uzun zamandır mektuplaştığı ama şimdi meslektaşı ve komşusu olan Albert Einstein‘ın arkadaşlığından bilhassa hoşlanıyordu. Born yetkin bir piyanistti ve Einstein’la beraber sık sık keman sonatları çalıyorlardı.


1918 yılında Berlin‘de Fritz Haber ile bir şans toplantısı yakaladı ancak tartışılmasına yol açan bir iyonik bileşik hakkında konuşulmaya başlandı. Bu bileşik metal ile tepkimeye girdiğinde halojen oluştuyordu. 1919-1921 yılları arasında Frankfurt Üniversitesi‘nde profesörlük yaptıktan sonra, Göttingen Üniversitesi‘nden gelen çağrı ile Fizik Enstitüsü’nün yöneticiliğini üstlendi. 1921 yılında Max Born Göttingen’e geri döndü. Born uzun süredir arkadaşı olan ve meslektaşı James Franck için bir makam ayarladı. Max Born gözetimin de, Göttingen fizik için dünyanın önde gelen merkezlerinden biri haline geldi.

Enstitü’nün kuramsal fizik bölümünün başına geçerek deneysel fizik bölümünü James Frank‘a bırakan Max Born; asistanları Werner Heisenberg, Enrico Fermi ve Wolfgang Pauli ile kuantum teorisi üzerine çalışmaya başladı.

II. Dünya Savaşı‘na uzanan bu 10 yılda pek çok fizikçinin yetişmesine önderlik etti ve Enstitü’yü kuramsal ve deneysel fiziğin merkezi haline getirdi.

Adolf Hitler‘in iktidara geldiği dönemde birçok bilim insanı gibi Max Born da Yahudi olduğu için görevinden uzaklaştırıldı. İngiltere‘ye göç etti. Ocak 1933 yılında Cambridge‘de 2 yıl süreli görevine başladı. 1935-36 yılları arasında Hindistan‘da Bangalore’de Hint Enstitüsü’nde altı ay geçirdi ve burada Sir Chandrasekhara Venkata Raman‘la çalıştı.

Fizik felsefesi üzerine çalışmaları da bulunan Max Born, 1936’dan 1953’e kadar görev yapacağı Edingburgh Üniversitesi‘nde Tait doğa felsefesi profesörü olarak çalışmaya başladı. Üniversite, kendisine 17 yıl boyunca birçok ülkedeki üniversiteleri ziyaret etme ve çalışmalarını sunma kolaylığı da sağlamıştır. Born 1937 yılında Royal Society of Edinburgh’e 1939 yılında da Royal Society of London’a üye oldu.


Kasım 1935 yılında ailesiyle beraber alman vatandaşlığı iptal edildi. Max Born 31 Ağustos 1939 tarihinde bir İngiliz vatandaşı oldu.

1953 yılında İngiltere‘de Edingburgh Üniversitesi‘nden emekliliğe ayrılıp ülkesine dönerek 1954 yılında Almanya‘da bir şehir olan Bad Pyrmont’a yerleştiği sırada, kuantum mekaniği araştırmaları sayesinde Walther Bothe ile birlikte 1954 yılı Nobel Fizik Ödülü‘nü paylaştı ancak bu ödül, kimi zaman olduğu gibi aslında çok daha önce yapılmış çalışmalara duyulan saygının bir ifadesiydi.

Görelilik, atom ve katı-hal fiziği, matris mekaniği, kuantum mekaniği, optik ve akışkanların kinetik teorisi gibi fiziğin birçok dalında önemli çalışmaları olan Max Born, 5 Ocak 1970 tarihinde Almanya‘da Göttingen‘de 88 yaşında ölmüştür.

Bilime Katkıları:
• Kristallerin yanı sıra kristal ağlarındaki titreşim olaylarına önemli açıklamalar getirdi ve katı hal fiziğine yeni boyutlar kazandırdı.
• Kimyasal bağların elektron yapısını açıkladı ve katı cisimlerin esneklik özelliklerini hesapladı.
• Atomların serbest yolları üzerinde deneysel çalışmalar yaptı ve çalışma arkadaşlarıyla birlikte, Bohr atom modelinin yetersizliğine kanıt olabilecek önemli bulgular elde etti.
• Kuantum mekaniğini kullanarak atomsal çarpışma olaylarını inceleyip hareketli cisimlerin maddesel ve dalgasal özelliklerini bir yaklaşıma bağladı (Born Yaklaşımı).
• Werner Heisenberg‘in düşüncelerinden yola çıkarak kurduğu “Matrisler Mekaniği” ile atomların spektroskopik yapılarının açıklanmasına büyük kolaylık getirdi.

Yapıtlar:
1915 – Kristal Örgüler Dinamiği,
1923 – Katıların Atom Kuramı,
1926 – Atom Dinamiğinin Problemleri,
1933 – Optik,
1935 – Atom Fiziği,
1936 – Durmak Bilmeyen Evren,
1954 – Kristallerin Örgü Dinamiği,
1962 – Einstein’ın Görelilik Kuramı,
1965 – Neden ve Rastlantının Doğal Felsefesi,
1968 – Yaşamım ve Görüşlerim,


Ödüller ve Onurlar:
1934 – Cambridge Stokes Madalyası
1939 – Royal Society üyeliği
1945 – Edinburgh Royal Society MacDougall-Brisbane Madalyası
1945 – Edinburgh Royal Society Gunning-Victoria Jubilee Ödülü
1948 – Max Planck Medaille der Deutschen Physikalischen Gesellschaft
1950 – Londra Royal Society Hughes Madalyası
1953 – Göttingen kentinin fahri vatandaşı
1954 – Nobel Fizik Ödülü, ödül ‘dalga fonksiyonunun istatistiksel yorumlanması ve kuantum mekaniğinin temeli’ araştırması üzerine verildi.
1956 – Uluslararası Hukuk, Münih Hugo Grotius Madalyası
1959 – Alman Federal Cumhuriyeti Liyakat Nişanı
1972 – Max Born Ödülü, Alman Fizik Derneği ve Fizik İngiliz Enstitüsü tarafından oluşturuldu. Bu ödül yıllık olarak verilmektedir.
1991 – Max-Born-Institut für Nichtlineare Optik und Kurzzeitspektroskopie Enstitü Max Born onuruna adlandırılmıştır.
  Alıntı ile Cevapla

IRCForumu.Net - Reklam Alanı

Cevapla

Etiketler
born, kimdir, max
IRCForumu.Net - Sponsor Bağlantılar



Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık